Dünya üzerinde sayısız millet, devlet, vatan bulunmaktadır. Bu yazıda amaç ülkeyi oluşturan bu üç unsurun asil Türk milleti açısından önemini vurgulamaktır. Birleşmiş Milletler (UN)’e üye 192 devlet bulunmaktadır. Ayrıca tanınmamış veya kabul görmemiş devlet veya siyasi teşekküllerde vardır. Türk tarihimiz ise nice siyasi oluşumlarla doludur. Dünyaya kafa tutan imparatorluklar, kendisi küçük ama gücü ile adından söz ettiren bey-emirlikler derken birçok Türk devleti bulunmaktadır. Eski dönemlerde Oğuz soyu tarafından kurulan devletle yine başka bir Oğuz boyu tarafından hükmüne son verilirken yeni bir siyasi güç ortaya çıkmıştır. Türk Devletleri genel olarak yıkılış ve kuruluş sebep sonuçları aynı gibidir. Töreyi (Düzen, nizam, gelenek görenekler) terk eden devletler yıkılmaya yüz tutmuştur. Yıkılmaya sebep olarak da ya savaş yâda iç bir isyan sebep olmuştur. Yıkılan devlerin yerine bağımsızlığına düşkün olan Türkler hemen yeni bir devlet kurmuşlardır.
Devlet denilen oluşum Türklerin karakterine öylesine işlemiş ki hemen yenisi kurulup teşkilatlanabilmekte idi.
İbn-i Haldun, insanların doğup, büyüyüp olması gibi devletlerinde kurulup, gelişmesi ve yıkılmasının doğal bir döngü olduğu tezini ortaya atmıştır. Bu tezi savunan Kâtip Çelebi ise kaçınılmaz olan yıkılışın alınacak tedbirlerle ertelenebileceği görüşünü benimsemiştir. Yani devlet denilen siyasi unsur vazgeçilemez unsur değildir. Türk’ un devleti ilelebet payidar olacaktır.
Ülke için ikinci unsur olarak vatan yani ülkenin bulunduğu coğrafya ele alınacak olursa; dünya üzerinde bazı milletler ilk cağlardan beri aynı yerde çeşitli isimler de var olan devletleri ile yaşamışlardır. Vatan hep aynı yer olmuştur. Mesela Çin, Pers, Arap, Rus vs. milletler hep aynı coğrafyayı vatan olarak kullanmışlardır. Türklerin ise sabit bir vatani olmamıştır. Orta Asya’da Çinliler ile komşu iken Roma’yı geçerek Avrupa içleri ne kadar sokulmuşlardır. İki kıta üzerinde sayısız yerde devletler kurup yıkılmışlardır. Günümüzde dahi Anavatan ( Orta Asya) yavru vatan ( Kıbrıs ) şimdi ki vatan ( Anadolu ) gibi kavramlarımız bulunmaktadır. Yani Türkler sabit bir coğrafyada hüküm sürmemişlerdir. Devletin siyasi gücünü elinde bulunduran unsur ile ters düşüldüğünde yâda devlet siyasi olarak başka bir güce bağımlı hale geldiğinde bağımsızlığına düşkün Türk milleti az sayıda da olsa kendine yeni bir vatan bulmuş bu vatani genişletip kendi devletini kurmuştur.
Ülkenin üçüncü ve en temel unsuru millet yani insan unsurudur. Millet var olmadan diğer unsurlar bir hiçtir. Bundan mütevellit insan olmadan ne devlet var olur ne de vatan var olur. Diğer iki unsurdan vazgeçirebilir ama milletten asla vazgeçilemez.
Günümüz dünyasında uluslararası mekanizmalar ve güçler sayesinde devletlerin eskisi gibi yıkılması kolay olmamaktadır. Eski dönemlerde devlet yönetici aile veya kişi ile hemhâl iken günümüzde demokratım yönetim sayesinde yönetim tüm millerin elinde bulunmaktadır. Bu da devletlerin kökten yıkılmasının önüne geçmektedir.
Özetle devlet içinde en önemli unsur millet olarak öne çıkarken vatan ve devlet yeni yeni bulunup elde edilebilir. Ama millet ilelebet baki kalması diğer unsurları yoktan var edebilmektedir.
Allah, Yüce Türk milletinin kurduğu devletleri ne düşman eline bıraksın ne de bağımsızlığından bir zerre de olsa yoksun bıraksın.