1140 Altın

Günlük size 1440 Altın veriliyor olsa bu altınlarla neler yapardınız?

Soru gayet basit ve net idi. Cevaplar ise oldukça fazla idi.

öyle cevaplar geliyordu ki insanın hayal gücünü zorlayacak olanlarda vardı, dünyayı yoksulluktan kurtarma fikrinde olanlarda vardı. Benim cevabım mı ? 1440 Altın benim için yetmez ben 2810 Altın istiyorum oldu. Konuşmacı hayır 1440 Altın ile sınırlı deyince kafamda iyice oturdu ki bu sayının bir anlamı olmalıydı. Fakat konuşmacı kendini güldüren, düşündüren, hayret ettiren onca öneriye aldırış etmiyordu. Sonunda bunun maddi degeri olan Altın olmadığını bunun değerli soyut birşey olduğunu söyledi. evet soyut olan ama oldukça değerli dedi. Fakat biz yaklaşık 100 kişilik katılımcılar halen çözemedik 1440 sayısının sırrını.

1440 sayısı bir günde ki dakika imiş. Bu kadar kıymetli birşeyi her gün tüketiyoruz harcıyoruz. Ama değerini pek bildiğimiz söylenemez.

Millet ayrımı yapmadan düşünecek olursak insanlar günlük 1440 altını harcıyor ama ne amaçla ne için bunun mantıklı cevabı yoktu tıpkı bizim grubun cevapları gibi. Burada öğrendim ki insanin saçmalama sınırını hafife almamak gerekiyormuş.

Her an zamanımızı harcayarak bitirmekteyiz. Üstelik harcadığımız bu hazinenin sınırsız birşey olmadığını da bilmekteyiz.

Biriyle konuşurken hani sorarız ya ne yapıyorsun diye. Aldığımız cevaplar arasında hiç zaman öldürürüm dahi olmuştur. O zamanı öldürmek yerine geçen her saniyesinde bile daha dolu yaşamak gerekmez mi? Çünkü geçen zamandan dönüş yoktur geriye. Eğer biz harcadığımız bu altınları değerinin altında harcamışsak vay halimize ki VAY.

Hemen bu andan itibaren geçen her zamandan daha da fazla faydalanmanın telaşında olmalıyız.

Michael Ende’nin Momo adlı eserini okuduğumda iyice anladım ki biz zamanı doğru kullanmazsak sonunda zaman öyle boşa akıp giden su gibi derya da bir damla olurda bize geriye birşey kalmaz.

Üç kardeş, yaşarlar bir evde,

Hiç benzemez birbirine üçü de.

Sen onları ayırt edeyim derken,

Dönüşürler çabucak birbirlerine.

Birincisi evde yoktur, gelecek.

İkincisi çıkmış gitmiş, dönmeyecek.

Üçünden en küçüğü evdedir.

O olmazsa her ikisi ne edecek

Bildiğimiz sadece üçüncüdür.

Çünkü birinci ikinciye dönüşmüştür.

Sen tam onu görüyorum derken,

Bakarsın ki kardeşi görünmüştür.

Söyle şimdi: Üçü tek bir kişi mi

Yoksa iki veya hiçbir kişi mi

Adlarını bana sayabilirsin.

Üç kudretli hükümdarı bilirsin,

Bir ülkeye üçü birden hükmeder.

Ülkeyle bütünleşip bir eder.”

Michael Ende-Momo-s. 172

Ben ilk okuduğumda cevabın zamani sayan saat olduğunu düşündüm. Saniye dakikaya dakikada saate dönüşüyordu. Ama cevaba sadece yaklaşmışım . Cevap zamanın bizatihi kendisi imiş. Geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman.

Yaşadığımız her anın kıymetini bilerek ve en iyi şekilde yaşamak dileğiyle…