Yıl 2020 olunca bazı tatsız olaylar ardı ardınca hayatımıza girmeye başladı.
Herkesin tek düşüncesi var o da 2020 uğursuz mu geldi dünyaya
Olaya tersinden bakacak olursak acaba dünya mi artık bizi kaldirmaz oldu. En işlek yerden en tenha yerlere gidin orada insanoğlunun ayak izlerini görüsüsünüz. Yani her yerde bizim atıklarımız mevcut. Doğayı fiziken aşırı derecede kirletmiş durumdayız. Kuş uçmaz kervan geçmez denilen yerlerde bile doga da hemen yok olmayan plastik atıklarımız bulunmaktadır.
Kara parçasını geçtik dünyanın 1/3’ini kaplayan suyun en derin noktasi mariano çukurunda bile plastik atıklarımız mevcuttur. Kaldı ki buzullardan da içerisinde de plastik parçacıklarına rastlanmıştır.
Fiziken böylesi durumda olan nazar boncuğuna benzeyen dünyamızda yaşarken insanin yaşamı için elzem olan gıdayı elde ederkende doğayı fazlası ile kirlettik.
Daha hızlı büyüsün gelişsin diye hayvanlara doğal olmayan kimyevi yiyecek yedirdik. Etin sütün tadı kaçsa da satan fazla para kazandıkça alanda biraz ucuza aldıkça aldırış edilmedi. Doğalının tadı unutulunca da eskisini arayamaz olduk.
Daha hızlı büyüsün gelişsin diye bitkilere kimyevi gübrelerle orantısız büyütüp et ve süt gibi tadından çok albenisi için dış görünüşüne önem verdik. Yani özetle bünyemize zehiri yavas yavas alarak adeta belli oranda bağımlısı da olduk. Kendini türlü hastalık ve mikroplara karşı geliştiren insan bünyesi belli noktadan sonra pes etme noktasina gelmiştir.
Tarihe bakıldığında birçok salgının yaşandığı görülmüştür. Eğer tarihi gazel gibi okumak yerine ders alma yöntemi olarak görsek 2020 de teknoloji çağında böylesi covid-19 ile ugrasmak muhatap olmak durumunda kalmazdık. Eski salgınlar neden çıkmış nasıl bastırılmış bunlar genis tarih literatürden araştırılıp tedbirlerin alınması gerekirdi. Şöyle de diyebilirsiniz iyide veba pislikten çıkarken baska bir salgin pislik olmadan çıktı.
Evet doğrudur her salgının çıkma sebebi ve yok edilim şekli ayrı olabilir. Ama ortak noktalar mutlak vardır. Her zaman böylesi tehlikelere karşı nüfusu besleyecek bütçe hazir tutulabilir. Bugun olmuyir diye yarin olmayacak anlamina gelmez. Bu hususta Nizamülmülk Siyasetnamesinde devlet yöneticilerine öğüt vermektedir.
Bütçenin yani sıra belkide ilk yapilacak olan çevreyi daha az kirletmek mümkünse yarınlara daha temiz vermek emaneti.
Köyden kente doğru olan göçü genel olarak orantılayarak nüfusun orantili dağılımına sağlamak mümkünse şehirleri büyütmek yerine küçük küçük olsun çok sayida şehir olsun mantığı ile yerlesim düzeni sağlanmalı.
Her an ülke sınırlarını fiziken kapatıp giriş çıkışları kontrol altında tutabilecek önlemleri almak gerekiyorsa modern çin seddini kara sınırlarında inşa etmek en dost ulke ile bile bunu yaparak yarina hazır olmak. Kontrolsüz geçişler her zaman ülkeye felâket getirir. Bu akildan çıkarılmamali.
Bunlar benim kendi düşüncelerim bunlara ekleme çıkarma yapılarak ulusal uluslararası planlar yapılabilir.
Devletimiz tarafindan yapılan tüm uyarılar dikkate alınmalı ve asla bu tür salgınlara karşı dikkatli olunmalı.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafindan COVID-19 (Yeni Koronavirüs Hastalığı) ‘na Yakalanmamak İçin Yapılan Öneriler
- Mümkün olduğu kadar yurtdışına yolculuk yapılmaması, yurtdışına çıkışın zorunlu olduğu durumlarda aşağıdaki kurallara dikkat edilmeli
- Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs (COVID-19) için de geçerlidir.
- El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalı, Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
- Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemeli
- Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
- Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir.
- Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
- Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
- Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
- Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.
- Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.
Sağlıcakla kalın