#Çokayog

Lozan mı? Sevr mi ?

Yazmakla bitmeyecek olan Türk Tarihi sürekli olarak kendine yeni yeni olaylar durumlar içinde bulmaktadır. Orta Asyanın derinliklerinden gelip Avrupayı zapt eden bu milletin tarihi pek çok önemli dönemeci içinde barındırmaktadır. Son zamanlarda tartışılan hatta bol keseden belgesiz mesnetsiz olarak hakkında boş konuşulan bor durumda Lozan Barış Antlaşmasıdır.

Birinci Dünya Savaşından yenik ayrılan Türklere düşmanları tarafından Mondros Ateşkesi 30 Ekim 1918 de imzalatilarak savaş sona erer. Bu sadece savaşa ara verdiren bir ateş-kes anlaşması idi. Asıl anlaşma daha sonra yapılan ve Sevr olarak bilinen belgedir. Fakat Mondros Ateşkesi ile Türkün Osmanlıdan kalan son toprağı Anadolu işgal altında idi. Imzalanan Sevr ile bu iyice garanti altina alınıyordu. Türklere sadece Ankara Yozgat çevresi bırakılıyordu.

Sevr denilen müsvedde kağıt parçasını Türkler kabul etmeyerek Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadeleyi başlattılar. Mustafa Kemal olmasa belki başka bir yiğit paşa bu direnişi başlayacaktı. Ama hiç bir boş söze gerek yok bunu Mustafa Kemal Paşa başlattı ve neticelendirdi. Milli Mücadele sonunda düşman kuvvetler denize dökülerek Mudanya Ateşkesi imzalandı. Akabinde isviçrenin lozan kentinde barış görüşmeleri başlatıldı. Son gücünü varlığını milli mücadele ile veren Türklerin artık yeni bir savasa tahammülü yoktu. Çünkü hem maddi hemde manevi olarak artık son radde de idik.

Lozanda yapılan barış görüşmeleri neticesinde 24 Temmuz 1923’de Türkiye Millet Meclisi, ingiltere, Fransa, italya, Japaonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya, arasında Lozan Barış Antlaşması imzalandı.

Lozan Barışı artık savaşı bitiriyor. Anadolunun tamamında kayıtsız şartsız Türk egemenliğini kabul ediyordu. Burada tek istisna boğazlar statüsü idi. O da 1936 yılında tamamen Türk egemenliğine dahil oldu.

Lozan ile Türkler, Osmanlı devrinden kalma pek çok problemi de halletmiştir. Şimdi lozan antlaşmasına bakakak ve mondros sevr ikilisi ile uğradığımız işgal ve zalimliği de birlikte düşünürsek tercihimizi yapmalıyız. Çünkü o günkü şartlar bize iki seçenek sundu. Sevr mi Lozan mi? Lozan’ı Sevr’e tercih etmeyecek kim çıkabilir. Ayrica üçüncü bir seçenek için Anadolu da sağlam savaşı devam ettriecek yada yeni bir savaş yapacak erkek kalmadığını da bilmek gerekir. Osmanlıdan beri 1913 1923 arası Osmanlı yani Türkler on yıldır cephe cephe savaşmak durumumda kalmıştı. Sevri tercih eden varsa işte buyursun harita ortada.

Sevr Antlaşması ile Anadolunun haritası

Sevri imzalayanlar o gün için bir çıkış olmadığını düşünmüşlerdi. Ama Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadeleyi başlatarak ve önderlik ederek bunu onlara gösterdi.

Lozandan daha karlı çıkabilirmiydik. Bu tartışılabilir ama asla kesin karara varilamaz. O gün için sevr’e bakarak çok güzel anlaşma denile bilir. Peki Lozan ile ne aldık ne kaybettik satır başlarına bakacak olursak ;

  • Güney sınırı Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması esas alındı. Bu anlaşma Büyük Millet Meclisi ile Fransa arasında imzalanmıştır.
  • Irak sınırı Musul hariç son halledilmiştir. Musul sorunu ingiltere ile Türkiye arasında sonradan halledilecekti. Tıpkı Hatay gibi halledilebilirdi. Ama sonrasında olmadı.
  • Batı sınırı Türk Yunan sınırı olarak Meriç Nehri kabul edildi. Ayrıca savaş tazminatı olarak Yunanistan dan toprak elde edilen.
  • Adalar ise Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti’nin imzalamış olduğu 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 1913 tarihli Atina Antlaşması’nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan’a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına 3 milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir. Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ileõ 1912 yılında İtalya’ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.
  • Kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı.
  • İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan’dan 4 milyon altın talep etti ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine 59. maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.
  • Osmanlıdan kalan borçlar sadece Türkiye değil imparatorluktan ayrılan tüm devletlere paylaştırılması kararlaştırıldı.
  • Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
  • Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul’da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.
  • Kıbrıs ise Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için 1878 yılında Kıbrıs’taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs’ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine 5 Kasım 1914’te Kıbrıs’ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Lozan Antlaşması’nın 20. maddesiyle Kıbrıs’taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.
Lozan ile belirlenen Türk Toprakları

Eğer Osmanlı Türkçesi biliyorsanız TBMM arşivinden indirip okuyabilirsiniz.

Bu antlaşmanın gizli saklı maddesi var mıdır. Belge olmadan işkembeden atmak kolaydır. Hiç bir tarihçi lozanin gizli maddesinin var olduğunu iddia edemez. Ederse bilime ihanet olur. Elde ne belge nede somut başkaca delil vardır. Anlaşmada 100 yıl değil bozulana kadar geçerlidir. Antlaşma 175 sayfa olup hiç bir noktasında geçerlilik tarihi yoktur.

“Lozan mı? Sevr mi ?” için 9 yorum

  1. Sevr antlaşması başlı başına bir rezillik. Lozanla kıyası olması bile ne gülünç. Sevr antlaşması silahsız savaştır, o dönemde başka çıkar yol bulunamamış mıydı yoksa kişisel olarak güvenceye mi almışlardı sizin de söylediğiniz gibi hep muamma.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s