16.8.2020 tarihinde yazdığım Tarihe Saygı başlıklı yazımızda Galata Kulesi özelinde tarihimize yapılan saygısızlıkları kaleme almıştım. Uzun süredir tasarlama aşamasında beklettiğim Şehide Saygı yazım geldi aklıma. Hemen müsvedde halinde bekleyen yazımı yayınlamaya karar verdim.
Ülkemiz malum olduğu üzere Ortadoğu denilen bitmek bilmeyen savaşların kavgaların bulunduğu bölgede yer almaktadır. Öyle ki Habil ve Kabil arasında dökülen kana anlaşılan toprak doymamış olsa gerek.
Ortadoğunun ülkemize verdiği bu sürekli kavga ve savaşta bulunma hali bizde Osmanlı Imparatorluğu döneminden beri sürekli şehit vermemize yol açmaktadır. Bazı zamanlar kendi bölgelerimizde bazen ülke dışında şehitler veregeldik. Hepsi bu vatan için hepsi bu millet içindi. Bu şehirlerin kanı bu cennet vatanı bize yar eylemiştir.
Şehit yakınları, Gazi ve Gazi yakınları, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin imkanları dahilinde mevzuat uyarında aylık vs gibi haklar tanınarak ülke için dökülen kana yitip giden cana merhem olunmak istenmektedir. Bazı ufak tefek sorunlar olsa da bu hususta sistem işlemektedir. Bu kimseler namerte muhtaç edilmemeye çalışılmaktadır.
Vatan ve millet aşkıyla canını hiçe satan kahramanlarımızın ısimleri bazen okul, mahalle, cadde, sokaklara vs verilmektedir. Fakat ben özellikle okullara verilen isimlerde hep şunu beklerim ama bu beklentim şimdilik hayal denilebilir.
Okula ismi verilen şehidin kimlik bilgileri (doğum yeri, tarihi, anne baba adi), nerede nasıl şehit olduğu bilgisi, asker ise üniformalı büyük boy bir fotoğrafı afişe edilmelidir. Hatta herkesi göreceği şekilde heykeli dahi dikilmelidir.
Benim bulunduğum semtte bulunan bir ilkokula 2018 yılında Afrin bölgesinde şehit düşen O. S.in adı verilmiştir. Fakat okulun girişinde bulunan kısacık bir bilgi ve şehidin asker olmadan önce köyünde çekilmiş bir fotoğrafı bulunmaktadır. Şehide Saygı bu mudur yani?

Vatan, millet için can veren şehide gösterilen saygı bu mudur. Zaten toprağa verildikten sonra üç beş kişiden başkası unutup gidiyor. Hatta en yakını bile unutuyorken milletin unutması ve gerekli değer vermemesi normal mıdır.
Yüce Allah Kuran-ı Kerim de açık açık demiyor mu şehitlerin ölmediğini ve cennetle mujdelendigini. Bu hususta Mehmet Akif Ersoy ” Ey Şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” demiyor mu. Biz bu kişilerin manevi kişiliklerine neden saygı duymuyoruz. Şehidin adı olayin sıcak olduğu dönemde bir okul cadde sokak vs. veriliyor aradan belli zaman geçince değiştiriliyor. Aslında verilen isimlerin değişmemesi için kanunla düzenlenmelidir. Verilen isimler ise heykeline kadar güzelce yapılmalı gereken saygı gösterilmelidir.
Buradan isim isim saymanin mümkün olmadığı şehidlerimizin ruhu şad olsun.
Bir şehid ismi ve anısı duyunca hüzün kaplar kalbimi. Son olarak ne düşündü ve ne hissetti hep bunları düşünürüm. Ama Eren Bülbülü ne zaman duysam kalbimi başka başka acılar kaplar. Cennette Peygamberin yakınında olman dileğiyle Eren….
Reblogged this on thesunrise133.
BeğenBeğen