İnsanlığın dünya da var olması ile birlikte başladığı gelişim hız kesmeden devam etmektedir. İnsanlık kendine sürekli olarak elinde ki bulunan herşeyi geliştirme eğilimindedir. Bu eğilim bazen tek başına olurken bazen ise kollektif olarak yapılmaktadır.
İnsanlar ve insanların araştırma merakı oldukça gelişim kaçınılmazdır. İnsan kendini ve bilim alanlarını sürekli olarak geliştirmektedir. Her bilinmeyen gün geçmiyor ki çözüme kavuşmasın.
Ülkemizde ilim alanında çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Bu hız bazen kaplumbağa kadar yavaş olabilmektedir. Fakat kaplumbağa gibi hız yapan birinin kendini tavşan kadar hızlı hareket ediyor sanması oldukça acınası bir durumdur. Onlara sadece edep biraz diyorum ve Hattat Süleyman Vasfi Efendi’nin hattını okumalarını istirham ediyorum. İki kalem oynatan, yazdığı eserde bilimsel olmayan hatta kimseye faydası olmayan çalışmaları insanlık için önemli bir çalışma gibi göstermeye çalışanlardır bu serzenişim.

Hattat Süleyman Vasfi Efendi’nin Müsenna Celi Sülüs ile 1326/1908 yılında yazılmış ‘Edeb Ya Hu’ hat’tı. Tam okunuşu “Ehl-i diller arasında aradım, kıldım taleb – Her hüner makbûl imiş, illâ edeb, illâ edeb!” “Edeb Yâ Hû”. Edeb Ya Hu iki kere birbirine ayna gibi yansıtmalı hat edilmiştir. Anlamı ise irfan sahipleri arasında en makbul hünerin hangisi olduğunu arayıp sordum. Her hünerin makbul olduğunu öğrendim; ama edep hepsinden de üstünmüş. Edep dairesinde yapılınca her hüner makbul imiş.
Bu hat herkese özellikle de ilim erbabına düstur olmalıdır.
Belki de edepsizliğin en üst seviyeye çıkmış olduğu bu zamanda, insanlığını korumak için çabalayanların kulağına küpe olması gereken bir söz: İlla edep, illa edep…
BeğenLiked by 2 people