#Çokayog

Nardugan Bayramı

Sürekli olarak yazılarımda ve dost sohbetlerinde Milli ve Manevi değerlerin korunması yaşatılması gerektiğini vurgulamaktayım. Yazılarımı takip edenler ve söz meclisimizde bulunanlar bu gerçeğin farkındadır.

Bazı değerlerimiz taa ilk insandan beri ola gelen unsurlardır. Gel gör ki bu unsurlar değerler zamanla toplumlar arasında farklılaşarak devam ede gelmiştir. Aslında bizim köklerimizde olan değerler bazen yabancılarda görünce hayret içinde kalanları görmekteyim. Bunun en önemli sebebi kökümüze yabancılaşmadır . Belki dini sebepler belki umursamazlık neticesinde bazı geçmiş değerler artık bize yabancı gelmiştir.

İnsanlık olarak ortaya konulmuş değerlerde sanki bizim hiç katkımız yokmuş gibi bir sonuca varilmasi bu denklemde normal bir sonuçtur. Bu durum batı tarafından bilinçli yapıldığı kadar doğu tarafında olan bizler tarafındanda bilinçsizlikten kaynaklanmaktadır. Kendi öz değerlerini unutdukça o değerlerin batıdan gelenlerine hayretler içerinde adapte olmaya çalışmak akıl tutulmasıdır.

Batının bir çok değeri ilk insandan beri her toplumda ola gelen değerlerdir. Bunlar bazı toplumlarda unutulurken bazılarında ise başka başka hal almıştır.

Kütüphane raflarından kitap tozu yutarken yeni bir bilgiye ulaştım ki bu hususta fazlaca bir araştırma olmadığını da görmek üzdü beni.

Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın bir yazısında Orta Asya Türk toplumlarının yılın son gününü 21 Aralık kabul ettiklerini ve bunu bayram olarak kutladıklarını, yılbaşı geleneğinin 325 yılında Hıristiyanlığa geçtiğini vurgulamıştır.

Gündüzün geceyi yendiği ilk gün 21 Aralık’ta Nardugan bayramı yapıldığını vurgulayan yazar Zübeyir Batur da “Noel Baba, efsanesinin temelinde eski Türk inancının beyaz sakallı iyilik meleği Ülgen” olduğunu vurgulamıştır.

Roma İmpatorluğu’nda Satürnalya, Yunan toplumunda Dionysos adıyla kutlanan 21 Aralık tarihi, Orta Asya Türk toplumlarında yılın son günüydü. Güneş’in Doğuşu anlamıyla günümüze kadar gelen Orta Asya geleneğine göre, sürekli savaş halinde olan gece gündüzün savaşı 21 Aralık’ta son bulur. En uzun geceden sonra güneş daha çok görünmeye başlar ve gündüzler uzar. Orta Asya Türklerinin kullandığı Ay takviminde 22 Aralık’ın ardından dolunayın görünmesi yeni yılın ilk günüydü.

Türk mitolojisinde ölümsüzlüğün sembolü akçamı yeni yılın ilk gününde süsleyen Orta Asya Türkleri, dilek ve istekleri için ağaca kırmızı kurdelalar bağlarlardı.

Eski Türk tarihi araştırmacısı Zübeyir Batur, 31 Aralık olarak bildiğimiz yılbaşının sonradan yaşamımıza girdiğini, Türklerin yılbaşını günlerin uzamaya gecelerin kısalmaya başladığı 21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan gece kabul ettiğini söyledi. Batur, “Bu geceyi takip eden ilk dolunay ise yeni yılın ilk günüydü, çünkü 21 Aralık’ta güneş karanlığı yeniyordu. Güneşin dönüşünü Türkler Nar-Dugan şenliklerinde kutsal akçam ağacı altında kutlardı. Akçam ağaçlarının dallarına bantlar bağlayarak Tanrıya dileklerini iletirlerdi. Akçam, hayat ağacıdır. Anadolu’nun kilim desenlerinde halen vardır. Türk inanışındaki yerden göğe kadar uzanan ağaç, Sümer geleneklerinde de var. Türklerde güneş kutsaldı ama Tanrı değildi. Sürekli çekişme halindeki gece ve gündüzün kavgasından gündüz 22 Aralık’ta galip çıkar. Bu nedenle ‘Yeniden Doğuş Bayramı-Nardugan’ Türk tarihinde çok önemlidir” dedi.

Nardugan bayramı
Akçam Ağacı

Noel Baba efsanesinin temelinde, eski Türk inancının iyilik meleği Ülgen olduğunu söyleyen Batur şöyle devam etti: “Bembeyaz sakallı, uzun kaftanlıydı. Akçam ormanlarında Altın Köşk’te yaşardı. Altay Türklerinde, aydınlık alemi yukarıdaki dünyada iyi ruhlarla bulunurdu. Orta Dünya’da insanlar, aşağıda ise kötü ruhlar yaşar. Türkler gelenek ve inançlarını göçlerle batıya taşıdı. Bu inançların en yaygın uygulandığı Anadolu, Orta Asya Türk yurdunun uzantısı gibidir. M.S. 3’üncü yüzyılda Hunların, Kafkaslardan Atlantik’e uzanan göç dalgasıyla Türklerin tek tanrılı Tengri inancı, çok tanrılı Avrupa’yı kökten etkilemiştir. Nar-Dugan, güneşin doğumu; 25 Aralık’ta İsa’nın doğum günü kutlamalarına dönüşürken, çam süslemeleri, dallarına bağlanan dilekler hatta hediyeler Hıristiyanlıktan çok önce Türk kültüründe vardır.

Buradan ağaç susleyelim noel kutlayalım anlamı çıkarmak doğru değildir. Bu değerler farkli şekilde bizdede mevcut idi bilinçli – bilinçsiz şekilde bu değerimiz unutulmuş – unutturulmustur. Böylesi şeyleri batıya özenti olarak değilde farkli şekilde geçmişimizi anlamak için değerlendirmek daha mantıklıdır. Günümüzde ağaçlara bez çaput eski inanışlardan gelmekte olduğu da açıktır.

Çokayif

“Nardugan Bayramı” için 2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s