Cuma namazı için şehrin tarihini yansıtan ve ne kadar kadim bir yer olduğunu gösteren Ulucami’nde idim. Namaz öncesinde il müftüsü olduğu takdim edilen muhterem kişi minberde biraz sinirli şekilde gençliğin içinde bulunduğu maneviyatsızlıktan yakınıyordu. Müftü bey kısmen haklı olmakla birlikte eğer minberde vaaz veriyor olmasaydı kendisine bahsettiği durumun kendisinin asli görevlerinden olduğunu belirtmek isterdim. Ama minberde saygısızlık olur diye düşündüm. Minberde söylenen en önemli cümle şuydu “gençlere sorsanız la liga takımlarının 11’ini sayar ama Aşere-i Mübeşşere’yi sorsan bilen yok”. Acı ama gerçekten durum buydu.
Peki, soru sorma imkânım olsa sorardım minberde ki muhtereme bu gençlik nereden öğrenecek bunları. Malum okumayı seven millet değiliz. Anne babalarda tam bilmiyor zaten. Geriye kalan tek ihtimal var oda devlet bu işe el atacak. Peki, ama nasıl.
Nasıl ve ne şekilde olacağına devlet yetkilileri oturup plan yapacak. Benim âcizane tavsiyem okullarda muhtemelen ortaokul seviyesinde çocuklarımıza Değerler dersi adında yeni bir ders ihdas edilmelidir. Derste ülkemizin, vatanimizin, milletimizin, devletimizin, anane ve manevi dünyamızda yer eden şahsiyetler çocuklara tanıtılmalıdır. Anadolu genci yani Türkiye Cumhuriyeti genci
-Milli olarak Atatürk, Osmanlı Paşaları, Nene Hatun, Namık Kemal, …
-Manevi olarak Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Aşere-i Mübeşşire… Vs. tanıması bilmesi okuması gerekir.
Gençlik milli ve manevi acıdan kısır döngü içindedir. Bunun yerini internet ve televizyon tarafından milli ve manevi ruhumuza uygun olmadan doldurulmaktadır. La liga kendini tüm dünyaya çok iyi pazarlamaktadır. Bizde değerlerimizi sıkıcı kitap ve filmlerden kurtarıp daha okunası ve izlenesi hale getirmeliyiz.
Gençlik bu halde iken eğitim veren öğretmenlerimizde benzer eğitimler verilmelidir.
Gençlik değerler acısından doyurulmuş hale getirildiği zaman bunun diğer alanlara da mutlak suretle iyi yönde yansıması olacaktır.
İsmail Firdevsoğlu 