İnsan olarak dünyaya geldim. Beslenme ihtiyacımı giderince barınma ihtiyacım öne çıktı. Gerekli besini alıyordum ama benim artık barınma iç güdüm bana bir yerler aramaya itti. Ağaç yada kaya oyuklarında kendime bir yerler buldum. Fakat ailem ve insanlar gittikçe çoğaldığı için artık buralar bize yetmez oldu. Bizde artık yeni yeni yerler keşfetmeye başladık. Diğer insanlardan ayrılıp dünyanın nimetlerinden yararlanmaya başladık. Artık tek bir bölge değil bir çok bölgede insanlar vardı. Birbirimize yabancı hatta bazen düşman olmaya başlamıştık.
Bizler Ortaasya da kalmıştık bizim için oldukça iyi bor yerdi. Atlarımız, köyün ve keçilerimizle kendimize oldukça güzel bir hayat kurmuştuk. İlk burada düşman edindik çünkü çekik gözle sorunlarımız vardı. Kalabalık olan çekik göz bizi rahat bırakmıyordu. Fakat bizler güçlü savaşçı idik sayımız az da olsa onlarka baş ediyorduk. Hatta bizden korktukları için taa aydan bile gözüken insan yapımı bir duvar ördüler aramıza. Buna set diyorlardı bu seti bahçelerini bizim keçilerden korumak için değil bizimle savaşlarda baş edemedikleri içindi.
Fakat çekik göz meydanda savaşlarda bizimle baş edemeyince kanlarında olan entrika kartını sürdüler. Artık kardeşlerimizle aramıza nifak sokuyor. Meydanda yendiğimiz düşman bizi yüreğimizden vuruyordu. Kardeş kardeşe savaşmaktansa ve özgür ruhumuzu dizginlemek için ana yurdu geride bırakıp yollandık. Önde keçiler arkada biz atlarımızla yeni yurtlar aradım durduk.
Selçuk olduk o devasa acem diyarında devlet kurduk. Osman olduk o uçsuz bucaksız Rum diyarını zaptettik. Kim bize zincir vurabilirdi ki. Oğuz olup ocak kurduğumuz Ötüken’e artık yenileri eklenmişti. Bizi ne acem ve rum diyarı durdurabildi. Ruhumuz özgür ve dizginlemez bir savaşçı idik. Birde islam ile şereflenince bize kim dur diyebilirdi ki.
Sultan Süleyman olup taa Viyana kapılarına dayandım. Artık acem, arap, rum değil Avrupa karşımızda titriyordu. Onlar titredikçe bizim mirasyedi evlatlar güzelim güzeli topraklarda boşluklara at sürdü. El oğlu aklını kullanırken bizimkiler aklı kenara bırakınca boşluğa sürdüğümüz atların nallarını bile yapamaz olduk.
Zamanında bizden korkan yedi iklimin binbir türlü insanları bizi boğup intikam almaya başladılar. Birbiri ardına etimize tırnak atıp parçalamak hatta yok etmek istiyorlardı. Hiç olmazsa bile ilk yurdumuza kadar bizi sürmek istiyorlardı. Fakat bilmedikleri bir şey vardı ki biz bitti demeden birşeyin bittiği yoktu.
Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kanda mevcuttu. Belki önümüzde Oğuz, İlteriş, Kültigin, Bilge, Alparslan, Melikşah, Osman, Fatih, Yavuz, Süleyman yoktu ama mutlaka çıkacaktı ortaya. Bize sadece bir önder lazımdı. Gerisi kendiliğinden gelecekti buna emindik. Bekliyorduk ama her bir yanımız yamyamlarla dili idi. Bunu em iyi Akif özetlemiştir.
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk,
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâ’ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Neyse ki damardaki coşkun kan durmuyordu, durdurulamazdi da. Bir güneş gibi doğan Mustafa Kemal Paşa ile atadan kalan evin yerini son bir cüretle geri aldık. Ama Neyzenin dediği gibi içimize fesadı bu sefer çekik göz değil beyaz adam saldı. Boğuşup duruyoruz bir çıkmazlık içinde çıkın çıkmazında ama asırlık çınar yeniden filizlenmek için toprağı değil taşı delip çıkıyor.
Ev ararken yanımda Korkutata, Yunus, Rumi, Nasreddin, Pirireis, Veysel, Bektaşi, Veli, vardı bana yoldaşlık eden. Benim yolumdan döndürmek isteyen daha çok vardı ismi cismi belli belirsiz.
Evimde huzur içinde uymam için canını veren ölümsüzler vardı. Eren, Gaffar, Halis, Mehmetler vardı. Saymakla bitmez tıpkı düşmanımız vardı, bitmediği gibi evimizi yıkmaya yakmaya çalışan masaları da çoktu. Bir gün Haşhaşi oldu, Asala oldu, pkk oldu, fetö oldu ama asla değişmedi maşalıkları. Ama iman dolu göğsümüzde tarifsiz acılar bıraktılar.
Tekerrür etti durdu ev arama hikâyelerimiz çünkü tarihi hikaye sandık durduk. Akifin dediği gibi ders alındaydı hiç tekerrür edermiydi tarih.
Ben kim miyim? Ben ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacak olan, hiç bir çılgının zincir vuramayacağı Türk’üm .
İyi okumalar…
#Çokayif
Elinize emeğinize sağlık hocam kahramanlarımız onurumuz, atalarımız, ecdadımız gururumuz dur emanetlerini koruyup sahip çıkarak gelecek kuşaklara aynı gurur ve onurla bırakabilmeyi ümit ediyorum. İnşallah
BeğenBeğen